Minimalist mimari ise sade tasarımların parladığı ve ön plana çıktığı başka bir alandır.
Minimalist iç tasarım, sanat ve yaşam tarzı açısından trend bir görünümdür. Minimalist mimari ise sade tasarımların parladığı ve ön plana çıktığı başka bir alandır.
Minimalizm mimarisi birkaç temel mimari stile dayanır. 1920’lerde Japon Zen Kübist tasarımlar, De Stijl ve Bauhaus tasarımları kendi tarihleri ve özellikleriyle ortaya çıkmıştı. Ancak 3 tasarım stilini de ortak bir noktada buluşturan tek bir amaç vardı. Bu üç stilin tamamı tasarımları temiz, basit ve yalnızca temel unsurları içinde barındıracak şekilde yapmaktaydı.
Bu da temiz, dağınıklıktan uzak ve sakinleştirici bir dekorasyon stilinin oluşmasını sağladı. Mimarlık ve tasarım alanındaki bu yaklaşım zaman içerisinde yaygınlaştı ve 2. Dünya savaşı sonrasında daha popüler hale geldi.
Ludwig Mies Van Der Rohe gibi ünlü mimarlar sayesinde sadeliğin ön plana çıktığı dekorasyonlar popülarite kazandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise minimalist mimari 1960’ların başında minimalist sanat eserlerine karşı artan ilgiyle beraber ün kazanmaya başladı.
1920’de kök salmaya başlayan minimalizm, dönemin öne çıkan yoğun ve karmaşık stillerine zıt bir çizgide ilerledi ve bu sayede dikkatleri üzerine çekti. O dönemlerde sıklıkla mimari, sanat ve bir düşünce okulu olarak tanımlandı.
Minimalist Mimarinin Temel Özellikleri
Minimalist mimari görsel dağınıklığı ve karmaşayı olabildiğince azaltmayı amaçlar. Bir yapıyı olabilecek en sade hale getirmeyi hedefler. Minimalist tarzda yapılan dekorasyonlarda ışık, malzeme ve mekâna odaklanılır.
Minimalist tarzda yapılan bir binanın temel elemanları en sade biçimde kullanılır. Yapıların tamamı süsleme özelliklerinden yoksundur. Bu da yapının kendisinin odak noktası haline gelmesini sağlar.
Süsleme eksikliği bu alanları görsel ilgiden yoksun bırakmaz hatta tam aksine sadelikleriyle ön plana çıkmalarını sağlar. En az malzemeyle en yüksek görsel etkiyi yaratmak amaçlandığından açılar ve malzemeler özenle seçilip aydınlatmalar akılcı şekilde kullanılır.
Minimalist mimaride etkileyici tasarımlara imza atmanın en önemli adımlarından biri boş alan kullanımıdır. Boş alan kullanımını başarılı şekilde yönetmek, minimalist yapıların ön plana çıkmasını sağlar.
Boş alan yönetimi diğer tarzlarda pek bir fark yaratmasa da minimalist dekorasyonlarda akılcı şekilde kullanılarak temel mimari ögelere dikkat çekilmesini sağlayabilir.
Minimalist mimaride renk paletleri hazırlanırken sadelik ön plana çıkar. Bu tarz tasarımlarda beyaz, gri, siyah veya ten rengi gibi nötr renkler renk paletinin temel hatlarını oluştur. Ayrıca çelik, taş, beton ve cam gibi basit yapı malzemeleri minimalist yapılarda göze çarpmaktadır.
Move Mimarlık iç dekorasyon ve tasarım firması olarak sadeliğin beraberinde getirdiği asaletle ön plana çıkan minimalist alanlar tasarlıyor ve bu tasarımlar talepleriniz çerçevesinde hayata aktarıyoruz.
